HESABIM
GİRİŞ YAP

Hoşgeldiniz! Hesabınıza buradan giriş yapabilirsiniz.



Yardım
ya da
YENİ HESAP OLUŞTUR

Bilgilerinizi girerek yeni bir hesap edinebilirsiniz.



Türk Edebiyatı alanında 6 kategoride hazırladığımız kitap listemiz







TÜRK EDEBİYATI - ROMAN
 
KİTABIN ADI KİTABIN YAZARI KİTABIN YAYINEVİ SAYFA SAYISI    KONUSU 
1 Bereketli Topraklar Üzerinde  Orhan Kemal Everest Yay. 430 Ben Çukurovalıyım. Uzun yıllar Çukurova’da yaşadım. Fabrikalarda çalıştım. Kâtiplik yaptım. Irgatların hayatını iyi tanırım. Onların büyük şehre atılışlarını izlemiş olduğumdan, patronlarla, ağalarla olan ilişkilerini iyi bilirim. Çukurova’nın baharı harika. Masmavi gök, kırmızı toprak, yeşil tarlalar… Bu harika baharı yazmalı. Bir de şu yorganı sırtlarında Çukurova’ya inen, kamyonlara, arabalara toslayan ırgatları. Onların dramını. Onlar gibi yaşayarak, onlar gibi yakan güneşin altında söylenen bir türkü gibi… Taa Anadolu içlerinden alıp, trene bindirip ovaya indirmeli. Fabrikaya işçi, tarlaya ırgat girmeli. Patron-işçi, ağa-ırgat dramını vermeli. Bu Çukurova’nın destanı, insanın destanı olur…
2 Saatleri Ayarlama Enstitüsü Ahmet Hamdi Tanpınar Dergah Yay. 395 Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiiri sembolist bir ifade üzerine kurulmuştur. Aynı anlatım tarzı romanlarına da zaman zaman sirayet eder. Ancak muhteva açısından metafizik eğilimleri ile estetik endişelerini şiire ayırdığı halde, sosyal temalar için nesri seçmiştir. Romanları, zengin hayat hikayesinden taşarak Türkiye meselelerine kendine has yorumlar getirir. Medeniyet değiştirme girişimlerinin insanımızı soktuğu çıkmazları araştırırken yaptığı tahliller, insanımız ve toplum yapımız açısından dikkate değer hükümler taşır. "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" toplumumuzun bu değişme süreci içindeki durumunu, fertten yola çıkarak topluma varan bir teknikle anlatıyor.
3 Cevdet Bey ve Oğulları  Orhan Pamuk Yapı Kredi Yay. 644

Orhan Pamuk’a ilk ününü getiren bu büyük roman İstanbullu bir ailenin yetmiş yıllık serüvenini hikâye ediyor. Yazarın “Ülke, Aile, Roman” üzerine sonsözüyle...

Nişantaşlı bir ailenin 20. yüzyılın başından itibaren üç kuşak boyunca serüvenlerini anlatan bu kitap ev içlerinin renklerini, zamanın akışını, günlük sıradan konuşmaları akılda yer eden kahramanlar aracılığıyla saptarken, okura geleneksel romandan alınacak hazları bütünüyle veriyor. Abdülhamit döneminin son yıllarında, İstanbul’un ilk Müslüman tüccarlarından küçük dükkân sahibi Cevdet Bey’in tutkusu, hem işlerini büyütmek, zenginleştirmektir hem de “Batılı anlamda” çağdaş, modern bir aile kurmak. Kökü taşraya uzanan geleneksel ailesini bir yana bırakarak bu isteklerini gerçekleştirmeye girişen Cevdet Bey’in ve oğullarının hikâyesi, bir anlamda modernleşme uğraşı içindeki Türkiye Cumhuriyeti’nin özel hayatının da hikâyesidir. Ev içlerinin, yeni apartman hayatının, Batılılaşan büyük ailelerin, Beyoğlu’na çıkıp alışveriş etmelerin, radyo dinlenen pazar öğleden sonralarının dikkat ve sevgiyle anlatıldığı bu panoramik roman, Orhan Pamuk’a hak ettiği ünü getiren olgun bir ilk kitaptır. “Pamuk adeta okurun elinden tutup onu kendi dünyasında dolaştırıyor, birbirinin içine geçen sahnelerle, karşılaşmalarla ve konuşmalarla her şeyi en ince ayrıntısına kadar çözümlüyor.”

4 Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk  Prof. Dr. İskender Pala  Kapı Yay. 416 Gök kubbenin altında insanın ruhunu soyan kötülükler ve giyindiren aşklar adına...Doğu ak ejder yılında başladı yirmi üç bin yıllık gizem...Uzayın sonsuzluğuna açılan kapıyı keşfe çıkmış bilge rahipler, uğruna topluca can verdikleri bir sırrın, binlerce yıl sonra, bir şair tarafından aşkın derin katmanlarına saklanarak korunacağını bilselerdi...Siruş başlıklı murassa hançerin kabzasına parmak izlerini bırakanlar, daha avuçlarının sıcaklığı gitmeden hançer kınında kan biriktiğini bilselerdi...Bağdat, İstanbul, Roma, Paris ve diğerleri; kıyılarına vuran yeni aşkın, bütün eski tarihlerini dolduracak yoğunlukta olduğunu bilselerdi...Bilgeler, katiller, asiller ve sevgililer; ellerinde tuttukları kitabın alev almaya hazır bir aşk külçesine dönüşmek üzere olduğunu bilselerdi...Şair, ipeksi dizeleri arasına hayaller gibi sakladığı şifrelerin hoyrat ellerde ihtirasla parçalandığını, sonsuzluk şarabına kadeh yaptığı gelincik yapraklarının kinle dağıtıldığını bilseydi...Ve şimdi kim bilebilir neler olacağını,Babil uyandığı zaman?!..
5 Platon'un Aşkı Rafet Elçi Litera Yay. 248

“Platonik Aşk”a Adını Veren Aşk....

Hocasının öldürülmesinin ardından Atina’yı terk eden Platon, İtalya’nın güneyindeki sahil şehri Taras’a gelir. Burada felsefesinin temellerini atmak niyetindedir. Fakat misafir olduğu evde Harmonia ile karşılaşır; Taras’ın filozof kraliçesi Harmonia ile… İkisi de bu karşılaşmanın neticelerinin farkındadır. Yüzyıllarca konuşulacak bir aşk doğar. Fakat aralarında bir engel vardır; Platon’un idealleri. İşte bu yüzden Platonik bir aşktır bu.

Ölümsüz aşka inananlara, idealleri için yaşayanlara…

6 Sinekli Bakkal Halide Edip Adıvar Can Yay. 479

Adıvar’ın bugüne kadar defalarca basılmış, milyonlarca okur tarafından okunmuş ve güncelliğini hiç yitirmemiş romanı Sinekli Bakkal, Türk romanı içerisinde özel bir yere sahip. "Roman," dendiğinde aklımıza gelen ilk kitaplardan biri .

Defalarca basılmış, kuşaklardan kuşaklara ulaşabilmiş Sinekli Bakkal, II. Abdülhamid dönemini bir geçmiş zaman dekoru önünde yansıtarak, eskiden yeniye devralınması gereken kültür, sanat ve töre değerleri üzerinde durur. Bir anlamda, yazar ve eseri, tarihi süreklilik arayışı içerisindedirler.

7 Kuzey Burhan Sönmez İletişim Yay. 309

Yokluğun bilincinden söz edemeyiz. Âşık, sevgiliyi tanımadan önce içinde bulunduğu yokluğun farkında değildir. Oradan çıkıp varlığa ermesi, kendini bilmesi ancak severek mümkün olur. Varoluşun başı döndürmesi bundandır, yıldızlı gökyüzü gibi, insanın aklını alır.

“Aşkı tattıktan sonra sevgilisini kaybeden âşığın içine düştüğü yalnızlık ise gerçek yalnızlıktır. Bu, Tanrı’nın evreni yaratmasından önceki yalnızlığı gibi yokluktan değil, varlıktan doğar. Önce varlığa ermiş, sonra yitirmiştir. Nasıl ki Tanrı evreni yok edip artık yalnızlığa geri dönemezse, âşık da geri dönülmez bir yerdedir. Aşk sayesinde kendini var etmiştir, ama kendi varlığının Tanrısı değildir, çaresizliği, acıları buradan gelir.”

8 Devlet Ana  Kemal Tahir İthaki Yay. 656

‘Devlet Ana’, Osmanlı kurulmadan önceki Anadolu’nun görünümünü ve Anadolu insaanının özlemlerini anlatırken, onların güçlü, güvenli, adaletli bir devlete duyduğu ihtiyacı da açığa çıkarmaktadır. Kemal Tahir’in en önemli romanı olarak gösterilen ‘Devlet Ana’, onun düşünce yapısını da en iyi yansıtan eserlerinden biri sayılmaktadır.

1967’de yayımlanan roman, 1968 Türk tarihi ve toplumu hakkındaki örijinal ve sağlam görüşlerinen hareket ettiği için hem ‘mahalli ağızları’, hem Türkçe’nin küçümsenmiş ve unutulmuş nesir dilini hem de yeni imkanlarını kaynaştırarak ve aşarak kullanabilmiştir.Eserlerindeki eşsiz dil ve üslup güzelliğinin kaynağı bu davranıştadır. Daha önceki romanlarında da görülen bu özellik ‘Devlet Ana’da en yüce noktasına erişmiştir. Türkçe’nin unutulmuş olan dehası bütün boyutları, zenginliği ve haslığıyla ilk olarak Kemal Tahir’in eserlerinde kendini göstermektedir.







 
BİYOGRAFİ
 
KİTABIN ADI KİTABIN YAZARI  KİTABIN YAYINEVİ SAYFA SAYISI    KONUSU
1 Bir Bilim Adamının Romanı Oğuz Atay İletişim Yay. 283 Türkiye'de pek benimsenmemiş bir dalda, biyografik roman türünde, Oğuz Atay'ın kendine özgü üslubu ve kurgusuyla, kendi hocası da olan Prof. Mustafa İnan'ı anlatışı. Atay'ın hedefi, bir halk çocuğunun uluslararası ün sahibi bir bilim adamı oluşunun zorlu macerasını sergilemek. Bunun yanısıra, Oğuz Atay'ın toplumsal eleştiri kalıplarını zorlayışını da izliyoruz. Elinizdeki kitapta, Prof. Mustafa İnan'ın hayatından kesitler veren bir de fotoğraf albümü yeralıyor.
2 Halide Edib -
Biyografisine Sığmayan Kadın
İpek Çalışlar Everest
Yay.
528

Mahatma Gandhi'nin, Bertrand Russell'ın ve Yahya Kemal'in yakın dostu...

Ali Ayet ile Hasan Zeki'nin annesi...

Yüzlerce makalenin, onlarca kitabın yazarı...

Aşkın ve hürriyetin her gün yeniden kazanılması gerektiğine inanan, dünya çapında entelektüel bir kadın, Halide Edib...

İpek Çalışlar'ın, roman akıcılığında kaleme aldığı bu kitap; sabırlı, ayrıntılı bir araştırmaya, tanıklıklara, bugüne kadar gün ışığına çıkmamış mektuplara, arşiv belgelerine dayanıyor. Çalışlar, edebiyat ve siyasetle geçmiş bir ömrün karanlıkta kalmış yanlarını da içeren çalışmasıyla, "Halide Edib gerçeği"ni anlatıyor.

3 Bozgunda Fetih Rüyası -
Yahya Kemal
Beşir Ayvazoğlu Kapı Yay.  418 Balkan Harbi, İttihat ve Terakki diktatoryası, Babıâlî Baskını, suikastlar, Birinci Dünya Harbi, dağılan koca bir imparatorluk, Mondros Mütarekesi ve Anadolu’da başlatılan Millî Mücadele... İnanlımız bir hızla cereyan eden ve millet olarak kaderimizi derinden etkileyen bu trajik olaylar ve büyük acılar ortasında, yeni edebî iddialar ve kırık dökük şiirlerle Paris’ten henüz dönmüş Üsküplü genç bir şairin kendini gerçekleştirme çabası. Bozgunda Fetih Rüyası’nda, şair ve fikir adamı olarak kişiliği yakın tarihimizin bu en zor yılında, 1912-1922 yılları arasında belirginleşen Yahya Kemal’in hayatı ve şiir dünyasının oluşumu Açık Deniz şiiri ekseninde bir roman gibi kurgulanarak anlatılıyor.
4 Bir Hülya Adamının Romanı -
Ahmet Hamdi Tanpınar
M. Orhan Okay Dergah Yay.  400 M. Orhan Okay’ın bu eserinde, okuyucular Tanpınar’ın bugüne kadar ulaşılmamış kaynaklardan derlenen bin bir ayrıntı ile zenginleştirilmiş bir biyografisini bulacakları gibi, birçok da resimle karşılacaklardır. Yıllardan beri oluşturduğumuz Tanpınar resimleri arşivini bu kitapta kullandık. Eser, Tanpınar’ın daha da derinlikli olarak bilinmesine kaynaklık edecektir. Bütün eserlerini yayımladığımız Prof. Dr. Orhan Okay’ın bu çalışması da geniş yankı uyandıracaktır. 
5 Füreya Ayşe Kulin Everest
Yay.
424 Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral’ın hayat hikâyesi Füreya, aynı zamanda bir dönem romanı.
6

Selahaddin Abdulkadir Turan Dua Yay. 288

Bu, tarihi bir roman değildir. Tarihi romanda yazar, bir tarih olayını hayal gücüyle zenginleştirerek verir. Gerçeğin üzerine ağır bir hayal yükü yükler. Bu eserde, hayale çok az yer vardır.
Bu, bir biyografik romandır. Amaç, sanatsal (estetik) bir üretim yapmak değil, Selahaddin-i Eyyübi'yi tanıtmaktır. Bunun için, bu eserde sözü süslemek ve gerçekleri dallandırmak yoktur.
Anlatılanlar, Selahaddin-i eyyübi ile ilgili karşılaştırılmış, süzülmüş tarihi bilgilerden oluşmaktadır. Eserdeki her bilginin kaynağı vardır. Bazı olayları diyolaglaştırma dışında bu bilgilerle oynanmamış, ancak bilgiler bir kurgu içinde yeni bir dille verilmiştir.








TÜRK EDEBİYATI - DENEME
 
KİTABIN ADI KİTABIN YAZARI KİTABIN YAYINEVİ SAYFA SAYISI   KONUSU 
1 Yaşadığım Gibi Ahmet Hamdi Tanpınar  Dergah
Yay. 
541 Dergi ve gazetelerde dağınık olarak duran bu yazılar bir kere okunduktan sonra unutulmuşlardı. Kimse onları bir arada toplu olarak görmemişti, yazarın kendisi bile. Şimdi okumak zevki olan herkes, Türkçe'nin bu güzel yazılarını okumak saadetine kavuşacak. Bir araya gelen bu yazılar, Tanpınar'ın alaka ve düşünce sahasını, ana fikirlerini daha açık bir şekilde gösteriyor. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış yazılarından derlenen Yaşadığım Gibi yazarın, şair, hikayeci, roman ve edebiyat tarihçisi olarak milli kültürümüzle ilgili özlü fikirlerini yansıtmaktadır.
2 Günlerin Getirdiği - Sözden Söze Nurullah Ataç  Yapı Kredi Yay. 269 Nurullah Ataç'ın zevkle okuyacağınız bu denemeleri kırk yılı aşkın bir süre önce yazılmış, ama yine de tazeliklerini yitirmemişler. Ataç'ın coşkuyla ve inançla kaleme aldığı, sorgulamayı hiç bırakmadığı konular, eleştiri oklarını saklamadan yönelttiği edebiyatçılar var bu kitapta. Tiryakileri için.
3 Posta Kutusundaki Mızıka  A. Ali Ural  Şule Yay.  191

Sevgili Dost!

Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi. Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz?

4 Kırk Ambar 1 / Rümuz-ül Edeb Cemil Meriç  İletişim Yay. 463 Kırk Ambar adeta bir mefhumlar kamusu dağınık ve derbeder bir ansiklopedi. Üstada göre, kurmak istediği abidenin birkaç sütunuyla birkaç odası. Bu abide önemine binanen iki ayrı cilt halinde yeniden düzenlendi. İlk cildin başlığı "Rümuz-ül Edeb". Bu cilt, dünya edebiyatından yola çıkarak klasiğe hümanizmden edebiyatından yola çıkarak klasiğe hümanizmden edebiyat sosyolojisine, romanın romanından edebiyat tarihinin tarihine uzanıyor. Cemil Meriç, bu uzun edebi yolculukta okuru düşünmeye davet ediyor.
5 Düşün Yazıları Halikarnas Balıkçısı  Bilgi Yay. 248 Azra Erhat'ın baskıya hazırladığı Düşün Yazıları, uygarlık tarihinin anıt ülkelerinden Anadolu'yu en ilginç boyutlarıyla sergileyen incelemeleri, yorumları ve özgün sentezleri içermektedir.
6 Ustadır Arı Yaşar Kemal  Yapı Kredi Yay.
285 Ustadır Arı, Ağacın Çürüğü, Baldaki Tuz ve Zulmün Artsın Yaşar Kemal'in gazetelerde, dergilerde yayınlanmış toplumcu ve gerçekçi bir bakış açısıyla kaleme aldığı yazılarından ve konuşmalarından derlenmiştir. Onun düşünce ve yazarlık serüvenine tanıklık eden bu yazılar halkın yıllardın içine sürüklendiği karanlığın belgeleridir.
7 İnsan Olmak Engin Geçtan Metis Yay. 184 İlk kez yayımlandığı 1983'ten günümüze defalarca baskı yapmış ve okurla kurduğu yapıcı ilişkiyi kanıtlamış olan bu kitabında Engin Geçtan insan olmanın ikilemini şöyle anlatır: "Çağdaş toplumlar kendine özgü bir olguyu da birlikte getirmiştir. İnsan eskisinden çok daha fazla sayıda insanla, çok daha kısa süreli, daha yüzeysel ilişkiler kurma eğilimindedir. Bu, soğuk bir günde karşılaşan bir grup kirpinin öyküsüne benzer. Kirpiler ısınabilmek için birbirlerine sokulurlar, ama dikenleri birbirine batar. Birbirlerinden ayrıldıklarındaysa soğuktan rahatsız olurlar. İleri geri hareket ederes sonunda dikenlerini batırmadan birbirlerini ısıtabilecekleri en uygun uzaklığı bulurlar."
8 Yitik Cennet Sezai Karakoç Diriliş Yay. 144  Hz. Adem ile başlayıp son peygamberle biten bir diriliş hikayesi..







DÜŞÜNCE ESERLERİ
 
KİTABIN ADI KİTABIN YAZARI  KİTABIN YAYINEVİ SAYFA SAYISI    KONUSU 
1 Atatürk Heykelleri- Kült, Estetik, Siyaset Aylin Tekiner İletişim Yay. 320

Türkiye'de heykel dendiği zaman, en azından "halk arasında", esasen Atatürk heykeli anlaşılır. Atatürk heykelleri, ülkede heykel estetiğini belirleyen baskın unsur niteliğini taşıyor. Bu heykeller, aynı zamanda kamusal mekânlara nizam veriyor, kentin merkezini belirliyorlar. Aylin Tekiner, titiz çalışmasında, öncelikle Atatürk heykelleri rejiminin politik bir tahlilini yapıyor. Başka deyişle, Atatürk heykelleri üzerinden bir siyasi tarih okuması gerçekleştiriyor: Bu heykeller topluma nasıl mesajlar vermek üzere tasarlandı? Mesajlar, Cumhuriyet tarihi boyunca ne ölçüde devamlılık gösterdi, dönemlere göre nasıl farklılaştı? Erken Cumhuriyet döneminde oluşturulan kişi ve devlet kültüyle dönemin totaliter rejimlerinin estetik politikaları arasında ne gibi benzerlikler görülebilir? Özellikle 12 Eylül 1980 askerî darbesi sonrasındaki Atatürk heykeli yaptırma kampanyaları nasıl bir toplum tasarımının ifadesiydi?

Kitaptaki diğer analiz düzlemini ise, Türkiye'deki Atatürk heykelleri envanterinin estetik açıdan ve görsel mesajlar açısından yorumlanması oluşturuyor. Sadece belli başlı "anıtsal" örnekler değil, pek bilinmeyen, kenarda köşede kalmış heykeller de bu gözle inceleniyor. Ayrıca, defalarca yeniden üretilen kalıp-modeller olgusuna ve bunun gitgide büyüyen "piyasasına" dikkat çekiliyor.

Kentsel peyzajın bir sabitine dönüşen ve heykel algısını bir kalıba sokan Atatürk heykelleri hakkında, geniş perspektiften, analitik bir inceleme.

2 Var Olmak Nurettin Topçu Dergah Yay. 136 Cemiyeti yuğuracak ruh, eski Asya'nın hikmetiyle Kur'an'daki ilhamı kendinde birleştirdiği halde, Garb'ın dört asırlık ilmine zihniyetine sahip, felsefesine aşina olacak Anadolu dervişinin ruhudur.
3 Zihniyet, Aydınlar ve İzmler Sabri F. Ülgener Derin Yay. 250
Ülgener, Zihniyet, Aydınlar ve İzm’ler aracılığıyla ülke aydınlarını adeta bir entelektüel iç hesaplaşmaya davet eder.  Bu çağrıların yankı bulması ise ancak, Ülgener’in yakındığı zihnî kalıpların ve önyargıların yıkılmasıyla mümkün olacaktır.
4 Saint-Simon İlk Sosyolog, İlk Sosyalist Cemil Meriç İletişim Yay. 159

Bu kitabı yazmaya başladığımda altmış dokuz yaşındaydım; bitirdiğimde, yetmiş bir... İki yıl sürdü... Arada bir gidip gelme de var... Yoğun bakımda gözlerimi açtığımda, "Bir ay daha yaşayıp kitabımı bitirebilsem!" diye kaygılanıyordum... Bir ay daha!..

Yalnız Piraye'nin, Nazım'ın çevresinden ünlü sanatçılar değil... Erenköylüler, Çamlıcalılar... O güzel insanları gönlümce anlatabildiğimi sanmıyorum. Anlatabilmem için dinleyen de ben olmalıyım... Herkesin kendi güzel insanları var, okurken ister istemez onları okuyacaklar... Yapabileceğim bu kadar!.. Hoşça kalın!..

5 Türk Düşününde Batı Sorunu Niyazi Berkes Yapı Kredi Yay. 276 Türkiye’de artçı etkileri günümüze kadar ulaşan siyasi ve düşünsel krizleri daha iyi yorumlamak için bir rehber niteliğinde.
6 İnsan Hürriyeti Necati Öner Divan Kitap 133 Sık sık kullanılan hürriyet kelimesi ile farklı anlamlar kastedildiği için herkes tarafından kabul edilebilecek bir tanım yapmak mümkün görülmemektedir. Anlamlar, onu kullananın felsefi inancına, siyasi görüşüne göre değiştiği gibi, kelimenin kullanıldığı alanların farklılığına göre de değişir.







TÜRK EDEBİYATI - HATIRAT
 
KİTABIN ADI KİTABIN YAZARI  KİTABIN YAYINEVİ SAYFA SAYISI    KONUSU 
1 Jurnal 1. Cilt
(1955-1965)
Cemil Meriç  İletişim Yay.  400 Cemil Meriç'in Kendini, yakınlarını, etrafındakileri, içinde bulunduğu dünyayı, düşünce tarihini ve tarihimizi kendi açısından ve yalın bir şekilde değerlendirdiği eseri Jurnal, yazarın gündelik düşüncesini, kişisel maceralarını, anı ve itiraflarını, yoğun duygularını, yaratış gücünü, alışılmadık yaklaşımlarını, güçlü sentezlerini, engin kültürünü bir arada yansıtan bir büyülü aynadır. Cemil Meriç'in en doğal çehresi ve olanca çok sesliliğiyle karşımıza çıktığı eser, yazarı olduğu gibi tanımanıza, değerlendirmemize yardım eden zengin biyografik malzeme de içeriyor. İsyankar, acımasız, çoğu zaman duygusal yanlarıyla bir gönül ve düşünce adamına yaklaştırıyor bizi, Jurnal'de Cemil Meriç'in düşüncesi, karakteri, kişiliği çırılçıplak karşımızda. Jurnal, sonsuzla ve ölüm sonrasıyla bir tür hesaplaşma, bir vasiyetname, bir uzun mektup.
2 İstanbul
Hatıralar ve Şehir
Orhan Pamuk  Yapı Kredi Yay.
368 Orhan Pamuk İstanbul’da, hayatının ilk yirmi iki senesini bir büyüme ve olgunlaşma romanına dönüştürüyor. Yazarın çocukluğu ve ilkgençliğinin hikâyesi ve aile tarihiyle İstanbul’un bir imparatorluk başkentinden 20. yüzyıl başlarında yıkıntılarla ve hüzünle dolu bir şehre dönüşmesinin hikayesi olan İstanbul – Hatıralar ve Şehir, yalnızca Pamuk’un bir İstanbul yazarı olarak ününü sağlamlaştıran kitabı değil, aynı zamanda tüm dünya edebiyatında bir şehrin ruhu hakkında yazılmış en derin kitaplardan biri.
3 Mor Salkımlı Ev Halide Edib Adıvar Can Yay.  343

Evin kendisi, çocuğun hafızasında Mor Salkımlı Ev yaftasını taşır. Bu ev, yarım asırdan ziyade, bazan da her gece, bu küçük kızın rüyalarına girmiştir. Arka taraftaki bahçeye nazır pencereler, çifte merdivenlerin sahanlıklarındaki ince uzun pencereleri, baştan başa mor salkımlıdır ve akşam güneşinde mor çiçekler arasında camlar birer ateş levhası gibi parlar.

Halide Edib Adıvar, anılarını iki cilt haline kaleme almış, bu iki cildi de hayatının ayrı dönemlerinde yazmıştı. Mor Salkımlı Ev, yazarın çocukluk günlerinden 1918 yılına kadar olan dönemi anlatır. ‘İstiklâl Savaşı Hatıraları’ alt başlığını verdiği Türk’ün Ateşle İmtihanı ise bu tarihten 1923 yılına kadar olan olayları.Mor Salkımlı Ev’de, ülkesinin tarihine hem bir aydın, hem de bir eylemci olarak büyük katkılarda bulunmuş bir yazarın yetiştiği yılları okuyacaksınız.

4 Zeytindağı Falih Rıfkı Atay  Pozitif Yay. 176

Zeytindağı, insanın kanını donduran tarihi bir süreci, "bir imparatorluğun çöküşünü" o zamana göre en duru Türkçeyle karşımıza getiriyor. Kitapta Mehmetçiğin Yemen'de, Aden'de, Kanal'da, Gazze'de, Arap Çölleri'nde nasıl kırıldığını yenilgiden sonra bir vagon dolusu "mecidiye altınını, bile nasıl bıraktığımızı hayretler içersinde okuyacaksınız.

Cemal paşa'nın emir subayı olarak, o günlerde en yakınında olan Falih Rıfkı, Zeytindağı kitabıyla tarihimize bir ibret belgesi bırakırken, her biri bir destan olabilecek, askerlerin günlükleri ve adeta kumar masasında kaybedilen Ahmetlerin, Mehmetlerin hikayeleri tüylerinizi ürpertecek.

5 Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralarım Yahya Kemal Beyatlı  İstanbul Fetih Cemiyeti Yay.  250

“1884 kânûn-i evvelinin 2’sinde, Üsküp’te İshâkıye Mahallesi’nde; büyük vâlidem Âdile Hanım’ın konağında, bu evin cepheye doğru sağ tarafındaki arka odada, sabaha karşı doğmuşum. Sali günü imiş. Üsküp’e o gün nâdir görülür bir kar yağmış.”

Yahya Kemal, hâtıra yazmak konusunda çok hassastır. Ona göre hâtıra edebiyatı başkalarına söylenecek değerde sözler barındırmalı; mühim, faydalı ve çok doğru olmalıdır. Hâtıra yazarı, söylenmesi fikir, sanat ve tarih dünyasını aydınlatacak, acı ve tatlı hakikatleri, bütün doğruluğu, siyahlığı ve beyazlığıyla kaleme almak mecburiyetindedir. Bu sebeple de Yahya Kemal, hâtıralarını derin bir itinayla yazmış ve bu hâtıralarında şiirimiz, sanatımız, millî ve sosyal hayatımız ve yakın tarihimiz için çok aydınlatıcı bilgiler vermiştir.

6 Geçmiş Zaman Olur Ki Ahmet Yüksel Özemre Kubbealtı Neşriyat 256 “… insana âit olduğu târihin asâletini ve medeniyetin güzelliğini idrâk ettiren o müstesnâ mekânlar;  insanı âilesine, komşularına ve milletine muhabbetle bağlayan o güzelim örf ve âdetler, muamaleler, uslûblar, an’aneler! Nerelerdesiniz? Heyhât! Hepsi de mâzîde, hepsi de gönüllerin ve gitgide zayıflayan hâfızaların hücrâ köşelerinde kalmış! Bir de bakıyorsunuz ki Üsküdar’ın âguşûnda inkişâf etmiş altmış küsûr yıl da tıpkı bir gölge gibi, tıpkı bir meltem gibi geçip gitmiş bile! Bâkî kalan ise zaman zaman tahassürle, zaman zaman da kederle yankılanan ama her seferinde zayıflayarak sönmekte olan ve sâdece ama sâdece idrâk ve temyiz ehline hitâbeden bir hoş sadâ olmuş!” 







TARİH İNCELEME ARAŞTIRMA
 
KİTABIN ADI KİTABIN YAZARI  KİTABIN YAYINEVİ SAYFA SAYISI   KONUSU 
1 Bir Medeniyetin Eşiğinde  Cemil Meriç İletişim Yay. 431 İlk telif eseri olan Bir Dünyanın Eşiğinde o, zamana kadar "coğrafyasında tek kıta, kafasında tek yarım küre" olan Meriç'in Asya'yı özellikle "Hint"i keşfidir. Olemp'i ararken Himalaya çıkmıştır karşısına 48 yılını gömdüğünü söylediği bu kitapta, düşüncesi ve şiiriyle, dini, felsefesi, masalıyla Hint edebiyatını ve uygarlığını inceleyen Meriç'e göre, "Çağdaş Avrupa, en aydınlık taraflarıyla Hint'in bir devamıdır."
2 Tarih Lenk ve Kusursuz Yazarlar Kağıttan Metinler  Hakan Erdem Doğan Kitap 360

Türk tarihçiliği hakkında eleştirel bir eser.  Artık, tarih namına bildiklerinizin doğruluğundan kuşkulanmanın zamanı geldi... II. Abdülhamid’in, Osmanlı’da telgrafın ne zaman kullanılmaya başladığını veya 93 Harbi’nde kendi ülkesinin kimlerle savaştığını dahi bilmediğini biliyor muydunuz? Gazi Osman Paşa’nın Plevne önlerinde Ruslarca şehit edildiğini duymuş muydunuz? Peki ya İttihatçıların en ünlü sivil önderi Talât Paşa’nın aslında albay olduğunu? Siz, Allah bilir Sırpsındığı Savaşı’nın bir Osmanlı zaferi olduğunu sanıyorsunuzdur hâlâ…Yoksa II. Varna Savaşı’ndan da mı haberiniz yok? Tarih ve tarihî coğrafya bilgisi tam da, diller konusundaki bilgisi mi eksiktir Tarih-Lenk’in? Ne münasebet! Babillilerin Farsça konuştuğunu; “basma” ve “yazma” sözcüklerinin İbraniceden geldiğini bile biliyor.

Öldükten sonra namaz kılan paşa kimdir? 3,5 tonluk bir çantayı hangi insan taşır? Tarih-Lenk biliyor! Bunları ve daha neleri…Üstelik bu bilgilerin birçoğunun üretildiği ortamı “akademik etik” terazisinde tartıyor da öyle biliyor…Elinizdeki kitaba da adını veren Tarih-Lenk zalimdir. Bir o kadar da tuhaftır. Yine de onun bildiklerini kimseler bilmez…

3 Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek İlber Ortaylı Kronik Kitap 208 İlber Ortaylı, okuru Osmanlı'yı; padişahları, sarayları, yönetim şeklini, semtleri ve abidevî eserleri, İstanbul’u… kısacası kendine özgü kimliğiyle Devlet-i Aliyye’yi yeniden keşfetmeye davet ediyor... Almanca, Fransızca, Arapça, Yunancanın da içinde bulunduğu 10'dan fazla dile çevrilen Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek tarihle tanışmak isteyip de nereden başlayacağına karar veremeyenler için ideal bir giriş kitabı!
4 Eski Zamanlar Eski İnsanlar Yavuz Selim Karakışla Doğan Kitap 348 Alelade bir Osmanlı gündelik yaşamında ne yer, ne içer, nasıl giyinir, nasıl geçinir, ne düşünür, kendini nasıl görür, hatta rüyasında ne görür? Yaşama dair bu gibi soruların cevaplarını Osmanlı tarihi kitaplarında arayıp bulmak hiç kolay değil… Eski Zamanlar, Eski İnsanlar ise okurunu geleneksel devlet merkezli Osmanlı tarihinin dışına çıkarmayı amaçlıyor. Osmanlı tarihinin, imparatorluğun siyasi tarihinin detaylarından, Osmanlı padişahlarının hareminde olup bitenden, zaferlerden ve hezimetlerden ibaret olmadığını göstermeye gayret ediyor. 
5 Orta Çağ Avrupası  Özlem Genç Kronik Kitap 304 Orta Çağ Avrupa Tarihi denilince standart özelliklerle tanımlamanın oldukça zor olduğu yaklaşık 1.000 yıllık bir dönemden bahsediyoruz. Günümüzde “Orta Çağ Avrupası” cehalet, durağanlık, vahşet, kötü hijyen, salgın hastalıklar, kilisenin inanılmaz gücü ve “karanlık” sıfatı ile anılmaktadır ancak “karanlık” yakıştırması bir efsanedir ve gerçekleri gizlemektedir. Avrupa için Orta Çağ, klasik dönemle bağlantının kurulduğu, bugünün uluslarının şekillendiği, pek çok kavramın temellerinin atıldığı dikkate değer bir dönemdir.

Sayfayı Paylaş :