

Yazan: Deniz Arslan | İstanbul Üniversitesi - Türk Dili ve Edebiyatı, 4. Sınıf
FELSEFE-BİLİM NEDİR
Teoman Duralı; Felsefe-Bilim nedir sorusuyla birlikte okuyucusuna felsefe ile bilim arasındaki ilişkileri ve bu iki alanın doğasını anlamaya yönelik düşünceleri, başlangıçta felsefe ile bilimin “seçmecilik, bağdaştırmacılık, birleştirim, disiplinlerarası araştırma, sistem ve bilgi” gibi temel kavramlarını açıklayarak ifade etmiştir. Bu kavramlara kısaca değinecek olursak:
Bir yöntem olarak ‘seçmecilik’ Saisset’e göre, tarihsel süreç içerisinde gelişen önemli düşüncelerin derlenip, bir potada eritilerek yeni bir düşüncenin üretilmesidir.1
Senkretik tutum diğer ismiyle bağdaştırmacılık ise farklı öğretilerin sezgi temelli, eleştirisiz bir tutumla kabaca derlenmesidir ve bu yönüyle seçmeciliğin karşısında yer almıştır.2
Birleştirim-sentez, en genel tarifiyle başlangıçta kendi başına ayrı kalan benzer unsurların bir araya getirilerek bütünleştirilmeleridir.3
Disiplinlerarası araştırma ise ilk olarak ikinci dünya savaşından sonra ortaya çıkmış bir kavramdır. Duralı’nın tarifine göre disiplinlerarası araştırma, çeşitli disiplinleri yönlendiren kavramlar ile yöntemlerin bir araya getirilmelerine dek varan eşgüdümlü iş birliğidir.4
Bir diğer temel kavram olan sistem ise felsefi bağlamda, çeşitli konular ile alt konuların birbirlerine bağlı olduklarını; parçaların birbirlerinden çözülemezliğini; birlikte varoluşunu; bütünlüğünü ifade eder.5
Son olarak bilgi ise kendimize, çevremize ve olay ile süreçlere ilişkin geliştirdiğimiz ve başkaları tarafından doğruluğu veya yanlışlığı tespit edilebilen düşüncelerdir.6
Teoman Duralı, felsefe-bilim açısından temel olan kavramların mahiyetine değindikten sonra tarihsel süreç boyunca felsefenin bilimi nasıl etkilediği ve şekillendirdiğini; bu disiplinlerin birbirinden ayrı tutulmaması aksine birlikte, iç içe değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Platon ile birlikte oluşturulan felsefe sistemi Aristoteles ile birlikte felsefe-bilim sistemini doğurmuştur.
Descartes’e göre bilimler felsefeden doğar, felsefenin tümünü ağaç olarak kabul edersek ağacın kökleri metafizik, gövdesi fizik dalları ise diğer bilimleri simgeler. Bu bakımdan bilim, doğa felsefeleri denilen sistemlerin kaplamca daralıp içlemce derinleşmesinden doğmuşlardır.
Felsefenin, bilimsel teorilerin ve yöntemlerin temellerini sorgulaması bakımından bilimsel bilginin sınırlarını belirleyebileceğini ve bilimsel düşüncenin mantığını ortaya koyabileceğini savunmuştur. Bilimsel bilginin sorgulanabilir, düzeltilebilir ve geliştirilebilir yönlerine dikkat çekerek bilgiye ulaşma noktasındaki mantıksal ve epistemolojik sorunları felsefi temellendirmelerle ele almıştır.
Bilimsel yöntem ve süreçler kaynağını belirli bir felsefi anlayış ve epistemolojik yaklaşımdan alır. Bilimsel teorilerin, denemelerle ve gözlemlerle test edilebilmesi için felsefi bir temele dayanması gerektiğini vurgulamış ve bilimsel bilginin doğruluğu, sorgulanabilirliği, nesnelliği ile ilgili teorik yönlerine ancak felsefenin ışık tutabileceğini ileri sürmüştür. Çünkü felsefe, olaylar dünyasının verilerini göz ardı etmeksizin teorik bilimin de dayandığı ilkeleri oluşturur.7
Felsefe, ilk başta evreni ve insanı anlamaya yönelik düşünsel bir çaba olarak ortaya çıkarken, zamanla bu çaba bilimsel bir yöntemle somut bilgi üretmeye dönüşmüştür. Teoman Duralı; felsefenin, bilimsel düşüncenin temelini oluşturduğunu belirtir. Felsefe, bilimsel bilgiye ulaşmada kullanılan yöntemleri ve bu yöntemlerin doğruluğunu sorgular. Aynı şekilde, bilim de felsefenin soyut kavramlarını somutlaştırır.
Sonıuç olursak Teoman Duralı’ya göre felsefe-bilim sistemi bağlamında felsefe, bilimsel bir olgunun doğru veya yanlış olduğunu yalnızca deneysel gözlemlerle değil, aynı zamanda mantıksal analizle de değerlendirir. Bu bakımdan bilim, fiziksel yasaları açıklarken gözlem ve deneylerle ilişki kurarak bir hipotez geliştirirken; felsefe ise bu yasaların evrende nasıl işlediğini ve insan algısı üzerindeki etkileri üzerine eğilir.